Taklit ve Tağşiş Sorunu Çözümlenebilir mi?

İnsanların yaşaması, gelişmesi ve sağlıklı bir hayat sürdürmesi için ihtiyaç duyduğu besin maddelerini çeşitli gıdalardan sağlaması gerekmektedir. Artan nüfus ve ekonomik gelişmeyle birlikte, gıda çeşitliliğinin yanında gıdaya olan ihtiyaç ta gün geçtikçe artmaktadır. Bu nedenle, ülkeler gıda arzını çeşitli yöntemlerle artırmaya çalışmaktadır. Ancak gıda arzının artması sağlıklı beslenme için yeterli değildir. Bu kapsamda güvenli gıdaya erişimin sağlanması, en az gıda arzının yeterli olması kadar önemlidir.   Güvenli gıda, “Gıda güvenliği” olarak adlandırılan bir sistem içerisinde üretilebilir ve insan kaynaklı hile ve hataların önlenmesi, bu sistemin en önemli amaçlarındandır. Taklit ve tağşiş ise haksız kazanç temin etmek amacıyla, gıdaların özelliklerinin değiştirilerek piyasaya arz edilmesidir. İnsan sağlığını da tehdit edebilen bazı uygulamaları da içeren söz konusu faaliyetlerin, sadece tüketiciye değil, ilgili sektöre ve ülke ekonomisine de önemli zararları bulunmaktadır. 

Temel gıda maddelerinden olan ve vücudumuza sağladığı birçok olumlu etki nedeniyle beslenmemizde önemli bir yer tutan yağlar, doğrudan ya da dolaylı (gıdalarla birlikte alınan) olarak günlük diyetimizde yer almaktadır. Doğrudan tüketimde, şüphesiz bitkisel yağlar en büyük paya sahiptir. Natürel halde genellikle soğuk yiyeceklerde, rafine halde ise pişirme, fırınlama ve kızartma işlemlerinde kullanılan bitkisel yağların kalite ve saflıklarına ait limitler, Türk Gıda Kodeksi kapsamında yayınlanan tebliğlerle belirlenmiştir. Fakat birçok gıda maddesinde olduğu gibi, bitkisel yağlarda da taklit ve tağşiş gibi yasa dışı uygulamalara sıklıkla rastlanmaktadır.  Genellikle daha ucuz bir yağ katılması şeklinde yapılan bu uygulamaların tespitinde, ilgili tebliğlerde yer alan kriterler yeterli gelse de, yapılan kontrollere rağmen söz konusu taklit ve tağşişlerin önüne tam anlamıyla geçilememektedir. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yayınladığı ifşa listelerinde önemli sayıda yağ firmasının da yer alması, bu sorunun tam anlamıyla çözülemediğinin kanıtıdır. Çünkü büyük kısmı zeytinyağı tağşişine ait olan bu ifşaların benzerleri bir sonraki dönemde yine yayınlanmaktadır. Bu da sadece para cezası ve ifşa ile taklit ve tağşişin önüne geçilemeyeceğini göstermektedir.

Taklit ve tağşişin önlenmesinde yasal sorumluluk Tarım ve Orman Bakanlığı’ndadır.  Yeterli sayıdaki resmi kontrollerin yanında, cezaların da caydırıcı olması gerektiği yıllardır üzerinde önemle durulan bir konudur. Nitekim Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 4 Kasım 2020 tarihinde yayınlanan 7255 sayılı “ Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun” kapsamında, taklit ve tağşişe verilecek cezalar ağırlaştırılmış ve uygulama daha caydırıcı hale getirilmiştir. Kanunun 29 ve 30. Maddelerinde bu gıdaları üreten, ithal eden, kendi adı veya ticari unvanı altında piyasaya arz eden gıda işletmecilerine, yapılan fiile göre, çeşitli para ve faaliyetten men cezalarıyla birlikte hapis cezası da verileceği ifade edilmiştir. Kanunun uygulanmasına yayınlandığı gün itibariyle geçilmiştir. Bu yasal düzenlemenin, gıdalara yapılacak taklit ve tağşişlerin önlenmesinde önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir. 

Taklit ve tağşiş ile mücadelede kamunun yanında diğer paydaşların da (üretici, tüketici ve sivil toplum örgütleri)  üstlendiği sorumluluklar önemlidir. Haksız ekonomik kazanç elde edilmesi amacıyla yapılan bu faaliyetler, tüm paydaşları olumsuz etkilemektedir. Sadece ekonomik açıdan bakıldığında bile, asıl zararı sektör görmektedir. Çünkü taklit ve tağşiş sektörde haksız kazanç ve rekabete yol açmaktadır. Buna ilaveten kalite kayıpları da yaşanmaktadır. Bitkisel yağlara ucuz yağlarla yapılan tağşişler ürün fiyatlarını düşürmekte ve bu tür ürünlere, benzer ürünlere kıyasla fiyat avantajı sağlamaktadır. Arz kısmında yaşanan dalgalanmalar da bitkisel yağlarda yaşanan tağşişleri etkilemektedir. Ancak, Ülkemizde bitkisel yağ alanında karşılaşılan taklit ve tağşiş oranlarının, toplam üretimindeki payının çok düşük olduğunu da ifade etmek gerekir. Bunda, güvenli üretim yapan bitkisel yağ sektörü ile sivil toplum örgütlerinin payları büyüktür. 

Bitkisel yağlarda taklit ve tağşiş aynı zamanda teknik bir problemdir. Bu nedenle, yapılan tağşişlerin tüketici tarafından algılanması son derece güçtür. Bitkisel yağlara çoğunlukla diğer bitkisel yağlarla tağşiş yapılmaktadır ve bu tağşiş genellikle detaylı laboratuvar analizleriyle anlaşılabilmektedir.  Bu kapsamda haksız suçlamalara da neden olunmaması için, kontrol, analiz ve karar verme sürecinde uzman kişilerin bulunması önemlidir. Çünkü bitkisel yağlarda kalite ve saflık değerlerine göre yapılacak taklit ve tağşiş değerlendirmelerinde kullanılan kriterlere ait limit değerlerin, genellikle iç içe geçebildiği bilinmelidir. Diğer taraftan, iklimle birlikte bazı teknik uygulamaların da tağşiş gibi algılandığı durumlar söz konusu olabilmektedir. Bu sakıncaları bertaraf etmek adına, karar aşamasından önce uzman kişi veya bağımsız kurullardan detaylı bilimsel değerlendirmelerin alınması önem arz etmektedir.

Sonuç olarak, taklit ve tağşiş tüm gıda sektöründe olduğu gibi, bitkisel yağ sektöründe de önemli bir problemdir. Bu sorunun kısa sürede tamamen çözülmesi beklenmemekle birlikte, geçtiğimiz günlerde yayınlanan kanun kapsamında uygulanacak cezaların daha caydırıcı olması umut vericidir. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülecek kontrollerin yanında, tüm paydaşların katkı sağlamasıyla sorunun çözümü hızlanacaktır. Diğer taraftan, cezaların artırılmış olması, analiz sonuçlarına göre “tağşiş yapıldığı tespit edilen” gıdalarda kasıt ve kusur ayrımının doğru yapılmasını da zorunlu hale getirmiştir. Bu ayrımın yapılabilmesini sağlayacak uygun mekanizmaların geliştirilmesi, hem taklit ve tağşişin doğru tespiti, hem de dürüst üreticinin korunması açısından önemlidir.  

Bilgi Notu

Tarım ürünleri ticaretinde 2019 yılı itibari ile dış ticaret açığımız yokken, yağlı tohum ve türevlerinde dış ticaret açığımız yıllık 2.5 milyar dolar civarındadır.

Derneğimiz, toplantılarını sadece yönetim kurulu toplantıları ile sınırlamayıp, bölge toplantılarına da yer vererek, bölge sanayicilerimizin sorunlarını paylaşma ve çözüm bulma açısından gerekli iletişim ortamını sağlamıştır.

Web Sayfası Sponsorları