BYSD 40’INCI GENEL KURULUNU GERÇEKLEŞTİRDİ

2.04.2021
BYSD 40’INCI GENEL KURULUNU GERÇEKLEŞTİRDİ

Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği(BYSD), 40’ıncı Genel Kurulunu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nde(TOBB) gerçekleştirdi. Bitkisel yağ sektörünün sorunlarının, taleplerinin ve çözüm önerilerinin masaya yatırıldığı Genel Kurul’da Başkan Tahir Büyükhelvacıgil 3 yıllığına tekrar Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçildi. 

Genel Kurula, üyeler, çok sayıda sektör temsilcileri ile birlikte, TOBB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi ve Ankara Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Faik Yavuz, Eski Tarım Bakan Yardımcısı Kutbettin Arzu, Trabzon TSO Meclis Başkanı Mustafa Şadan Eren ve Türkiye Global Standartlar Tedarik Zinciri ve Lojistik Eğitim Vakfı CEO’su Elif Müftüoğlu katıldı.

“BAŞARI HİKÂYESİ YAZABİLİRİZ”
Açılış konuşmasında, "Bitkisel yağ sanayicileri olarak, Sanayi 4.0 alt yapısına sahip modern tesislerimizle Dünya bitkisel yağ üretiminde teknolojik üstünlüğümüz ile öne çıkıyoruz” diyen BYSD Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, “Hedefimiz; daha güçlü bir şekilde el ele vererek yağlı tohum ihtiyacını ülke içinden karşılayan bir sektör olabilmek. Üretim seferberliği ve daha korumacı politikalar ile bu hedefi gerçekleştirebiliriz. Tarihin en zorlu dönemlerinden geçtiğimiz bugünlerde birlik, beraberlik, kardeşlik ve dayanışma ile ayakta kalacağımıza, ortak akılla hem sektörümüz hem de ülkemiz için katma değer üreteceğimize inanıyoruz. BYSD olarak biliyoruz ki; tüm olumsuzluklara rağmen devlet destekleri, stratejik planlama, öngörülebilirlik ve çiftçimizin gayretleriyle tarımsal üretimde kendine yeterlilik konusunda bir başarı hikâyesi yazabiliriz” ifadelerini kullandı.  

Büyükhelvacıgil’in ardından kürsüye gelen TOBB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi ve Ankara Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Faik Yavuz tarımın stratejik bir sektör olduğuna dikkat çekerek, “Kendi kendimize yetebilmenin önemini pandemi döneminde net şekilde gördük. Türkiye konumu itibari ile özel bir ülke. Biz, bu elverişli topraklarda hem üretmeli hem de satmalıyız. Dünyayı doyurabilecek seviyeye gelmeliyiz. Bitkisel yağ sektörümüz, dünya ile rekabet edebilecek güce sahip” diye konuştu.

Eski Tarım Bakan Yardımcısı Kutbettin Arzu ise törendeki konuşmasında, üretimin artırılması konusunda özellikle sulamaya çok önem verilmesi gerektiğinin altını çizdi.



“2019- 2020 YILI SEKTÖRÜ ZORLADI”
Pandemi döneminde tüm dünya ile birlikte Türkiye’de de gıda enflasyonu yaşandığına dikkat çeken Başkanımız Tahir Büyükhelvacıgil, konuşmasında şu ifadelere de yer verdi: 

“Pandemi dönemi tarım ve gıda sektörlerinin ülkemiz için de en kritik sektörlerin başında geldiğini bize bir kez daha göstermiş oldu. 2019 ve 2020 yılları, başta sektörümüz olmak üzere tüm Türkiye ve dünya için zorlu bir süreçti. Arzın azalması, üretimlerin kısıtlanması, süreçlerin anormal bir şekilde değişmesi bütün ülkeleri etkiledi. Her ülke, buğdaydan, yağlı tohumlara kadar birçok üründe politikalarını yeniden ele aldı ve kendi içine döndü. Pandemi ile birlikte gördük ve öğrendik ki; tarım bu yüzyılın en stratejik sektörüdür. Artık her ülke, kendi kendine yetebilmek ve kendi gıda güvenliğini sağlayabilmek için öncelik üretim diyerek hareket ediyor. 

Gıda milliyetçiliğin önem kazandığı bu süreçte kuraklığın da etkisi ile gıda fiyatlarında önlenemez bir yükseliş yaşandı. Pandemi sürecinde, dernek olarak sanayicimizin zarar görmesi ve halkımızın yağ arzının sağlanması için ilgili Bakanlıklarımız ile yoğun bir süreç yürüttük. Ticaret Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, İthalat ve İhracat Genel Müdürlüğü ve ilgili kurumlarla devlet-özel sektör iş birliği içinde yoğun mesailer gerçekleştirdik. Bu süreçte hızlı hareket ettik, krizlere karşı hızla çözüm ürettik. 

DIŞA BAĞIMLILIĞI BİTİRMELİ, ÜRETİM SEFERBERLİĞİ BAŞLATMALIYIZ
Yağlı tohumlar ülkemizin ithalattaki ilk 10 kalemi içerisinde yer alıyor. Ülke olarak 3,5 – 4 milyar Dolar civarında bir bedeli ne yazık ki dışarıya ödüyoruz. En büyük ithalat kalemlerimizden birini oluşturan yağlı tohumlar ve türevlerinde ham madde bakımından yüzde 75 oranında dışa bağımlıyız. Böyle devam etmesi halinde 2030 yılına kadar yağlı tohum ithal etmek için 16 ila 18 milyar Doları dışarıya ödemek zorunda kalacağız. 

Bu sorunun çözümü için yağlı tohumları ‘stratejik ürün’ ilan etmenin en önemli adım olacağına inanıyoruz. Ülke olarak ekilebilir arazi sayımızı artırmalı, çiftçimizin üretim yapmasını sağlayacak politikalarla, üretim seferberliği başlatmalıyız. Yağlı tohumdaki üretim açığımızın kapatılmasında ayçiçeği son derece önemli bir üründür. Ayçiçeği özellikle de Türkiye florasına uyumu ve çiftçimizin en iyi tanıdığı ürün olması açısından büyük bir önem taşıyor.



İLGİLİ KURUMLARLA UYUM İÇİNDE ÇALIŞTIK
Bu zorlu süreçte tüm dünyada tedarik zincirlerinde kopmalar yaşanırken devletimizin ilgili kurumları ile uyum içinde çalışarak, tedarik zincirindeki aksaklıkların önüne geçtik. Pandemi sürecinde sektörümüzü en çok etkileyen vergi düzenlemeleri ve Rusya başta olmak üzere ayçiçek üretici ülkelerin ihracatı en aza indirmeye ve engellemeye yönelik teşebbüslerine karşı hızlı çözümler ürettik. Tedarik zincirindeki kopmalara müdahale ederek, yağ arzında bir sıkıntı yaşanmaması için devletimizin ilgili kurumları ile istişare ederek vergi düzenlemeleri gerçekleştirdik. 

Rusya’nın geciktirdiği sağlık sertifikaları da dahil, her konuda Bakanlıklarımız ile sıkı bir iş birliği içinde olduk. İhracatta yaşanan zorluklar hususunda sektörümüzle el ele verdik. Döviz kullanım oranı hususunda ısrarlı takiplerimiz sayesinde sonuca ulaştık.

LİSANSLI DEPOCULUK İÇİN ADIMLAR ATTIK
Bitkisel yağ sektörünün stratejik bir sektör olarak kabul edilmesi için önemli adımlar attık. Bu süreçte sektörümüzün en önemli konularının başında yer alan lisanslı depoculuk için kazanımlar elde ettik. Derneğimizin başvurusu ile süreci başlattık ve Ticaret Borsaları, TMO ve Yağlı Tohum Kooperatifleri ile toplantılar gerçekleştirdik. Ayçiçeği tohumunda lisanslı depolama şartlarını belirleyen tebliği yayınlattık. Yağlı tohum kapasite kriterleri için TOBB ile yoğun mesai harcadık. TOBB tarafından yayınlanan ‘yağlı tohum kapasite kriterleri’ üyelerimizden gelen talep doğrultusunda görüşülerek yeniden belirlendi. Sanayicimizin üretim şartlarını belirleyen ve birçok soruna çözüm olan bu çalışmanın kısa sürede yayınlanmasını bekliyoruz. Aynı zamanda ham bitkisel yağlar için lisanslı depoculuk şartlarını belirleme çalışmalarını da ara vermeden sürdürüyoruz. 



‘KİRLETEN ÖDER UYGULAMASI’ İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ
Sektörümüz üzerinde maliyet oluşturan Geri Kazanım Katkı Payı (GEKAP) konusunda 2018 yılından itibaren sektörümüzün lehine ve halkımızın menfaati için zorlu bir süreç başlattık. GEKAP uygulamasının tüketicimize ve üreticimize yük getirmemesi için mücadele ediyoruz. Bu süreçte, TBMM Çevre Komisyonu’nda yapılan görüşmelere katıldık. Tüm bu çabaların neticesinde, sektör temsilcilerimizin de desteği ile 50 kuruş olan katkı payını 10 kuruşa indirmeyi başardık. GEKAP konusunda AB kriterleri ile ilerlemek ve AB’de olduğu gibi ‘Kirleten Öder’ uygulamasını ülkemizde de yerleştirmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu sürecin sektör lehine ilerlemesinde en etkin rolü TOBB oynadı. Sayın Başkanımız Rıfat Hisarcıklıoğlu’na bundan dolayı şükranlarımızı sunuyoruz. 

2021 YILI SEKTÖRÜMÜZ İÇİN KRİTİK ÖNEME SAHİP
2021 yılı hem sektörümüz hem de tüm dünya için kritik bir öneme sahip. Önceki yıllarda pandemi ve kuraklık nedeniyle tohum fiyatının geldiği seviyeler sektörümüzü zorlayıcı boyuta ulaştı. Ülkemizde ayçiçek fiyatı 2 bin 500 bandından 4 bin 500 bandına kadar yükseldi. Sadece ülkemizde değil tüm dünyada bu durum yaşandı. Dünyada ayçiçek fiyatları yükselişe devam ederken tek çözüm, kendi ihtiyacımızı üretmekten geçiyor. 

2020 yılında kuraklık nedeniyle 1.3 milyon tonluk bir üretimde kalmıştık. Bu rekolte ülke ihtiyacımız olan 2.5- 3 milyon tondan çok uzak bir rekolte. Bu nedenle, bu yıl çiftçimizi desteklemeli ve çiftçimizi yağlı tohum ekimi için yönlendirmeliyiz. Fiyat artışları nedeniyle çiftçimiz 2021 yılında yağlı tohum ekiminde istekli olacaktır. Devletimiz de bu süreçte destekleme politikalarını kapsamlı biçimde gözden geçirerektir. Çiftçimizi yağlı tohumlar ve özellikle de ayçiçeği ekiminde motive edecek teşviklerin ekim sezonunda açıklanacağını öngörüyoruz. Bu yıl hedefimiz, kuraklık etkisini en aza indirerek, önceki yıllarda olduğu gibi üretimi önce 1.5 milyon tona çıkarmak, ardında ise 2.5-3 milyon tonluk ihtiyacımızı karşılayacak ekim politikaları geliştirmek olacaktır. Ülkemizin iklimi ve sulama potansiyeli bu rekoltelere ulaşmamızı sağlayacak niteliktedir. Tabii, su tasarrufu sağlayacak sulama yöntemlerini kullanmak ve bu yöntemleri yaygınlaştırmak da önem taşımaktadır.

ORTAK AKIL İLE SORUNLARI ÇÖZECEĞİZ
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile beraber gıda ve tarım en üst noktalarda tartışılmakta, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde tarım ve gıda politikalarımız belirlenmektedir. Cumhurbaşkanımız gıda ve tarımın önemine dikkat çekmekte, iklim değişikliklerini ve sulama stratejilerini yakından takip etmektedir. Cumhurbaşkanımızın ekonomik reformlarla ilgili açıklamalarında yer alan yapısal sorunlara odaklı, iklim değişikliğini öncelikli hale getiren, yeşil ekonomiye önem veren politika ve stratejilerin de ekonomik öngörülebilirlik açısından çok önemli olduğuna inanıyoruz.

Biz de, gıda ve tarım gibi stratejik sektörlerin en üst makam tarafında ele alınması ve sektörümüz için de ‘Milli Yağ Bitkileri ve Bitkisel Yağ Piyasası Konseyi’ kurulmasının elzem olduğunu düşünüyoruz. Sorunlar ancak ortak akıl ile çözülebilir. Ayçiçek üretimimizin istenilen seviyeye gelmesi, ithal eden değil üretici ihraç eden bir ülke olmamız için Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Derneğimiz, diğer sektör paydaşları ve akademisyenler ile bir araya gelerek ‘Milli Yağ Bitkileri ve Bitkisel Yağ Piyasası Konseyi’ni oluşturmalıyız. Bu konsey ile birlikte sorunlarımıza daha hızlı çözüm yolu bulacağımızı, 9 Milyar Dolar değerindeki sektörümüzün ihracatçı bir yapı ile ekonomimizin gücüne güç katacağına yürekten inanıyoruz. 



SULAMA STRATEJİSİ İLE YAĞ AÇIĞIMIZI KAPATABİLİRİZ
İklim şartlarının değişmesi ve coğrafyamızın kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya kalması nedeniyle su kaynakları artık daha da büyük bir önem taşıyor. Elimizdeki su kaynaklarını iyi değerlendirmeli ve vahşi sulamadan vazgeçerek damlama ve pivot sulamayı yaygınlaştırmalıyız. Şu ana kadar Orta Anadolu’da Ayçiçek için pivot ve damlama sulama ile bir başarı hikayesi yazarak üretimimizi iki katına çıkardık. Yağışlara bağlı iklimsel sulamanın ön planda olduğu ayçiçekte, Trakya başta olmak üzere ülkemizin büyük bölümünde pivot ve damlama sulamaya geçebilirsek yağ açığımızı kapatabiliriz. Ayçiçekte üretim artışı sayesinde ithalatımızı en aza indirerek, her yıl yurt dışına verdiğimiz milyarlarca doları çiftçimize yönlendirebiliriz. Aynı zamanda yüzde 50-60 kapasiteyle çalışan kırma sanayimizin çalışma kapasitesini arttırarak, tesislerimiz atıl kalmaktan da kurtarabiliriz. Ayçiçek üretimimizin artması ile küspe üretimimiz artacak, yem açığımızın kapanmasına katkıda bulunulacaktır. Sorumluluk alır ve sürdürülebilirliği sağlayabilirsek kendi başarı hikayemizi yazabiliriz.

UZUN DÖNEMLİ TARIM POLİTİKALARI GELİŞTİRMELİYİZ
Tarımda kendine yeterlilik ve korumacı politikalar, bu dönemin en önemli iki başlığını oluşturuyor. Ülkemizin önümüzdeki yıllarda daha da hissederek yaşayacağı iklim değişikliğinin etkisini göz önüne alarak gıda arz ve güvenliği için uzun dönemli politika geliştirmeliyiz. Akıllı teknolojik tarım uygulamalarını hayata geçirecek AR-GE faaliyetleri ile ilerlenmesi, gelecek nesillerimiz için büyük önem taşıyor. Tarımsal üretim kapasitesiyle dünyada ilk 10 ülke arasında yer alan ülkemizin bu güçlü yapısını doğru politikalarla korumalıyız. Sorunlarımızı doğru tespit edersek, çözüme daha hızlı ulaşabiliriz.

TOBB’UN GÜCÜNÜ HİSSETTİK
Bitkisel yağ sektörü olarak her zaman el ele verip bu ülkeye en uygun imkânlarda en yüksek kaliteyi sunmaya çalıştık. Sektörümüzün yüksek teknolojiye ulaşması, ihracat imkânının ülkemizi dışarda da güçlü kılması değerli üreticilerimizle, sanayicilerimizle mümkün oldu. Sektörümüze destek veren, sorunların, sıkıntıların aşılmasında, çözüm yollarının bulunmasında katkıları olan tüm paydaşlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu nezdinde TOBB camiasına da ayrıca teşekkür ediyorum. TOBB’un büyük desteğini ve gücünü sektör olarak her zaman arkamızda hissettik. 

Teveccühleri ile göreve geldiğimden bu yana yanımda olan bütün yönetim kurulu üyesi arkadaşlarıma da gönülden teşekkür ediyorum. Bu süreçte sorunların çözümlerine dair tüm adımları birlik ve beraberlik içerisinde attık.  Yapıcı her türlü eleştiriyi dikkate aldık, bundan sonra da almaya devam edeceğiz. En büyük hedefimiz ve bu ülkeye yapabileceğimiz en büyük iyilik; her zaman ‘kendi kendimize yetebilmek’ olacak.”



Bilgi Notu

Bitkisel yağ sektörü 2015 - 2016 yılında 2.83 milyar $ USD ticaret hacmi yaratmıştır.

Derneğimiz, toplantılarını sadece yönetim kurulu toplantıları ile sınırlamayıp, bölge toplantılarına da yer vererek, bölge sanayicilerimizin sorunlarını paylaşma ve çözüm bulma açısından gerekli iletişim ortamını sağlamıştır.

Web Sayfası Sponsorları